|
|
FİLM
ASFALTIN KRALLARI
FORD & FERRARI
Gerçek bir hikayeden uyarlanan Asfaltın Kralları, 1966 yılında düzenlenen ve 24 saat süren Le Mans 24 Saat Yarışı hikayesini konu alıyor. Filmin başrollerinde Carroll Shelby (Matt Damon) ve yetenekli yarışçı Ken Miles (Christian Bale) yer alıyor.
1963 senesinde Ford’un teklifini tek taraflı fesheden Enzo Ferrari’den intikam almak için Henry Ford yarış ekibi kurulmasını ister. Otomotiv tasarımcısı Carroll Shelby önderliğinde yetenekli mühendis ve tasarımcılardan oluşan ekip yarış için Ford GT40 modeli inşa edip Ferrari’yi tahttan indirmek istemektedir. Özellikle Christian Bale’in inanılmaz bir perfomans sergilediği filmde heyecan ve akıcılık bir an olsun eksik kalmıyor.
IMDB : 8.1
Berk Kayserli / Kurumsal İletişim Yönetmeni |
|
|
|
KİTAP
Birbirinden Güzel 3 Kitap Önerisi
“Çok değişik zamanlardan geçiyoruz.”
Bu cümleyi son 6 ay içinde kim bilir kaç kez duymuşuzdur...
Peki her şeyin değiştiği; insanın zenginleştikçe fakirleştiği, imkanları arttıkça sıkıldığı, iletişim fırsatları arttıkça yalnızlaştığı, seçenekleri bollaştıkça kısıtlandığı, özgürleştikçe kararsızlaştığı, mutluluğu aradıkça mutsuzlaştığı, önüne en son teknolojiyle donatılmış sağlık imkanları serildikçe daha çok hastalanır olduğu bir dünyada; iç huzurumuzu ve dinginliğimiz nasıl koruruz?
Tüm bu kaosa nasıl bir düzen getirebiliriz?
İşte Byron Katie’nin “Kendisiyle Barışık bir Zihin” ve Dan Harris’in “%10 Daha Mutlu” kitapları bize vahşi atlar misali her an dört nala koşturmaya hazır ve bu konuda potansiyeli hayli yüksek olan ve bizi hayatta tutmakla görevli zihinlerimizi nasıl ehlileştirip, evcilleştirebileceğimiz; kendimizle barışık bir zihin sistemi yaratıp, iç huzurumuzu sağlayabileceğimiz konusunda bazı ufuk açıcı ve ilham verici bilgi ve deneyimlerden bahsetmekte...
Sinan Canan ve Sesin Pir ise “İnsan Odaklı Liderlik” adlı kitaplarında çok çarpıcı bir şekilde “Olmadığın Yere Götüremezsin” diyorlar bize...
İş dünyasındaki gelişmeler, yeni iş modelleri ve yeni normal kavramı, kurumsal hayatta her şeyin yavaş yavaş değiştiğini gösteriyor.
Ve bu durum paralelinde, iş dünyasının en önemli rehberi olan lider kişiler için liderlik kavramı da değişiyor.
Bu değerli kitapta yeni çağda yeni liderlik davranış modelleri; Niyet, Gayret, Cesaret, Basiret, Hikmet ve Marifet gibi değerlerin Organizasyonel etkileşimdeki rolleri ve Liderlerin bu değerleri nasıl geliştirebileceği anlatılıyor.
Hepinize vakitlerimizin bol olduğu bu günlerde; keyifli okumalar diliyorum.
Başak Üstünkaya / Kurumsal Yönetici Koçu |
|
|
|
MÜZİK
Charles Aznavour ve La Bohème Üzerine
94 yıllık bir yaşama neler sığdırmadı ki! Onlarca plak, konserler, filmler… Evet Ermeni asıllı Fransız sanatçı Charles Aznavour’dan bahsediyorum. 2018’de kaybettiğimiz Aznavour, bugünlerde kimilerinin çok uzak olduğu Fransız “Chanson” ekolünün yaşayan en büyük temsilcisiydi. Bitmeyen bir enerjisi vardı. O ufak tefek adam konserlerinde sahnede devleşir, şarkısında anlattığı hikaye, aynı zamanda iyi bir aktör olduğu için beden dili ve yüz ifadelerinde canlanır, izleyicileri etkisi altına alırdı.
Sanatçı 1965 yılında kendisinin ilerde önemli bir klasiği, hatta belki de en önemlisi haline gelecek, sözleri Jaques Plante’ye bestesi kendisine ait “La Bohème” şarkısını Paul Mauriat Orkestrası eşliğinde kaydeder. Şarkı kuzey Paris’te yaşayan bir ressamın fakir ama mutlu yaşantısını, geçmişe olan özlemlerini anlatmaktadır. Kısa süre içerisinde dünyada büyük yankı uyandıran şarkı, yıllar içerisinde birçok farklı ülkede yayınlanır, farklı dillerde seslendirilir, sanatçının en önemli yapıtlarından biri haline gelir.
Günün birinde, bir gece yolunuz Paris’te, Montmartre’a, Place du Tertre’e düşerse, o eski sokaklarda, kalabalığın içinde, parlayan ışıkların altında, o şarkıdaki ruhun halen yaşadığını farkedeceksiniz… Huzur içinde uyu Monsieur Aznavour!
Sarp Akbal / Kıdemli Kurumsal İletişim Uzmanı |
|
|
|