|
|
 |
DİZİ
Succession
Amerikan medya devi bir ailenin içindeki çekişmenin oldukça basit ve etkileyici bir şekilde aktarıldığı bir dizi, Succession. Gerektiğinde ağırlaşıp gerektiğinde hızlanan, kimi zaman karakterlerinin duygularına göre, kimi zaman ise bu duyguları asla önemsemeden ezip geçen dış dünyanın ritmine göre ilerliyor. İzlerken, kimi zaman nasıl olup da bu derece karanlık karakterlerin duygu dünyasına girebildiğinize şaşıracak ve komediyle dramı ustaca bir araya getiren modern taht oyunlarına şahit olacaksınız.
Her ne kadar sürpriz gelişmelerle dolu olsa da ve özellikle sezon sonlarında izleyiciyi şok eden hamlelerde bulunsa da, izleyiciyle kurduğu temel ilişkiyi, üst üste izlenmek üzere çekilen Netflix dizilerinde sıklıkla rastladığımız şaşırtmacalar üzerine kurmuyor. Kısacası, “sadece şaşırtmak için şaşırtmıyor”, sürprizlerin tek amacı eğlence ve sürükleyicilik değil. Özellikle sezon sonlarındaki büyük ve beklenmedik gelişmeler, seyirciye oynanan bir oyundan çok, iktidarın ve taht oyunlarının acımasız ve keskin dönüşlerine, iki yüzlülüğüne, zalimliğine ve rastgeleliğine dair çok şey söylüyor.
Batu Sarıan / Lojistik Yönetmeni
|
| |
 |
|
KİTAP
Kürk Mantolu Madonna
Henüz okumamış olan herkese şiddetle tavsiye edebileceğim, kendinizden birşeyler bulacağınıza inandığım, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna adlı kitabı, 1920'li yıllarda Berlin'e öğrenci olarak giden Raif Efendi ile ressam Maria Puder arasındaki aşkı anlatıyor. Raif Efendi sanat galerisinde gördüğü bir ressamın otoportresine tutkunluk düzeyinde bağlanır ve portrede bulunan kadın ile platonik bir aşk yaşamaya başlar. Daha sonra takıntı derecesinde hayran olduğu tablodaki yüzün sahibiyle kısa sürede tanışırlar ve günler geçtikçe birbirlerine aşık olurlar.
Kürk Mantolu Madonna klasik ve basit bir aşk öyküsünden çok farklı bir roman, özellikle hayatta hiçbir şeyin ertelenmemesi gerektiğini acımasızca yüzümüze vuran, ruh analizlerinin çok iyi yapıldığı, sade ve anlaşılır bir dile sahip. Kitabı; yıllar içinde tekrar tekrar okuma isteğinin sürükleyici bir aşk hikayesi olmasının dışında ön yargıların hayatımızı nasıl etkilediğinin ve kaçırılan fırsatların insan üzerinde yarattığı etkinin çok güzel bir dille anlatılmasından kaynaklandığına inanıyorum.
Didem Uçaş/Butikler Satış Destek Yönetmeni
|
|
MÜZİK
Mazhar Fuat Özkan
Aslında No Problem!
1985 yılında düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda ülkemizi “Diday Diday Day” ile temsil eden Mazhar Fuat Özkan, 1987 yılı Eurovision Türkiye finaline ise “No Problem” adlı şarkılarıyla katılmışlardır. Şarkı ulusal yarışmada beklediği sıralamayı alamamış ve ülkemizi o sene Seyyal Taner & Grup Lokomotif temsil etmiştir.
Eurovision’dan istediği sonucu alamayan grup, o sene yayınladıkları 4’üncü uzun çalarlarına “No Problem” adını verirler. Albüm her ne kadar kendisinden önce gelen, büyük sükse yapmış ilk üç MFÖ albümünün gölgesinde kalmış gibi gözükse de, grubun bazı önemli klasiklerini içerisinde barındırır. İstanbul Gelişim kadrosunun desteğiyle, Garo Mafyan’ın düzenlemeleriyle hazırlanan albümle birlikte MFÖ, alışılagelen akustik kayıtlarından gittikçe uzaklaşmakta, ve düzenlemelerde dönemin yavaş yavaş dijitalleşmeye başlayan synthesizer soundu ve ritim makineleri dikkat çekmektedir.
Albümde en çok dikkat çeken parçalar ise albüme adını veren, Eurovision’da ise bekleneni vermemesine rağmen MFÖ’nün kolektif çalışmasının başarılı bir sonucu olan “No Problem”, Mazhar Alanson klasikleri “Yalnızlar Garı” ve “Tam Ortasındayım” bitmeyen özlemleri kendine has bir dille anlatan bir Fuat Güner bestesi “Uç Oldum” olarak ön plana çıkmaktadır. Tüm bu şarkıların yanında, yine Mazhar Alanson imzalı farklı bir şarkı dikkat çekmektedir. “Muhabbetler Sana Doğru” isimli bu şarkı, sevgilisine soyut kavramlarla seslenen bir aşığın hikayesini anlatırken, Garo Mafyan’ın caz armonileriyle katkı yaptığı düzenlemesi ve çaldığı usta işi Yamaha CP-70 elektro piyano partileri, harika ve titiz bir çalışmanın ürünüdür.
Bu albümden sonra MFÖ’nün yeni Eurovision maceraları ve 3 yıl sürecek albümsüz dönemi başlayacak, 90’lı yıllara ise çok farklı bir müzik anlayışıyla ve şarkılarla, hayranlarına büyük sürprizler yaparak gireceklerdi.
Sarp Akbal / Kurumsal İletişim ve Pazarlama Yönetmeni
Bu yazı hazırlanırken rahatsızlığı sebebiyle üzülerek vefat haberini aldığımız değerli müzisyen Özkan Uğur’a, Allah'tan rahmet ve tüm sevenlerine baş sağlığı dileriz. Hiç unutulmayacak... |
| |
|
|
KONSER
HAVASI, YASMIN LEVY, IMANY, GIPSY KINGS by ANDRE REYES, BUIKA
HAVASI 9 Ağustos 2023 / Turkcell Vadi Açıkhava
YASMIN LEVY
10 AĞUSTOS / Turkcell Vadi Açıkhava
IMANY 7 Eylül 2023 / Turkcell Vadi Açıkhava
GIPSY KINGS by ANDRE REYES 19 Eylül 2023/ Zorlu PSM
BUIKA 26 Eylül 2023 / Zorlu PSM
Berk Kayserli / Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü |
| |
|
|
BELGESEL
Ahtapottan Öğrendiklerim
Son yılların en etkileyici belgesel filmlerinden Türkçe adıyla Ahtapottan Öğrendiklerim, 93’üncü Akademi Ödülleri'nde En İyi Belgesel Film ödülü ve daha birçok farklı dalda ödül alan Oscarlı bir yapım. Bu belgesel, denizaltının gizemli dünyasını keşfetmek için eşsiz bir yolculuğa çıkan Güney Afrikalı dalgıç Craig Foster'ın inanılmaz hikayesini anlatıyor.
Craig Foster, hayatında bazı şeylerin yolunda gitmeyişiyle çocukluğunun tutkusuna geri dönerek Atlantik Okyanusu kıyılarında serbest dalışa başlıyor. Su çok soğuk, dalgalar çok hırçın olmasına rağmen su altı yaşamını bizzat deneyimleyebilmek için dalış giysisi giymeyi dahi reddediyor. Zamanla su altındaki canlılar ve özellikle de bir ahtapotun davranışları ilgisini çekiyor. Her gün onu incelemeye giderken kamerasını da yanından eksik etmiyor. Foster'ın hayatının bir parçası haline gelen bu ahtapotla olan ilişkisi, zamanla derinleşiyor ve izleyiciye insan ile doğa arasındaki bağı sorgulatıyor. Aynı zamanda denizaltı ekosistemi hakkında da önemli bilgiler sunuyor ve bizlere doğal dünyamızı daha iyi anlama fırsatı veriyor.
Netflix’de yayınlanan yapımın yönetmenleri; deniz bilimi uzmanı, çevreci gazeteci, doğa tarihi yönetmeni Pippa Ehrlich ve James Reed. Yapımcılığını ise yine Craig Foster üstleniyor. Görsel açıdan büyüleyici sahnelerle dolu olan ‘Ahtapottan Öğrendiklerim’, denizaltındaki renkli ve canlı yaşamı yakından izlemek ve insan-doğa arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamak için izleme listenize alabileceğiniz etkileyici bir belgesel film.
Fragman için: https://www.netflix.com/tr/title/81045007
İyi seyirler!
Ceyda Akdağ / İşveren Markası ve İç İletişim Müdür Yardımcısı
|
|
PODCAST
Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona
Türkiye’de yayın yapan Açık Radyo’nun bir programı olan “Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona” İTÜ’de akademisyenlik ünvanına sahip Pınar Erkan tarafından genellikle haftalık olarak hazırlanıyor. İstanbul’un tarihine mimari ve güzel sanatlar bakış açısıyla yorum getiren Erkan’ın programı pek çok ilginç tarihi anektod barındırıyor. “Alameti kerametinden menkul kent hikâyeleri” sloganı ile sunulan program, özellikle İstanbul’un Roma, Bizans, Osmanlı ve erken Cumhıuriyet dönemlerine ilgi duyan dinleyicilerin hoşuna gidecektir. Podcast’deki programları belirli bir sıra olmadan, ilginizi çeken konuya göre de dinleyebilirsiniz.
Ülgen Yücel / Operasyon Süreçleri Müdür Yardımcısı |
| |
|
|
Betty in the Sky with a Suitcase
The Beatles’ın Lucy in the Sky with Diamonds şarkısına selam gönderen Betty in the Sky with a Suitcase, aslen Amerikalı bir kabin memuru olan Betty’nin profesyonel hayatında kendi yaşadığı ya da tanıştığı insanlardan aktardığı kısa öyküler, ankektodlar ve deneyimlerden oluşuyor. Anonim kalarak aktardığı konular, sektörümüzle ilgili olduğu kadar çok kültürlülüğü ve seyahati sevenler için sıradışı bir deneyim sunuyor. Özel hayatında seyahat etmeyi de çok seven Betty, dünyanın farklı yerlerinden kendi seyahat anıları da anlatıyor ve tavsiyeler sunuyor. Zaman zaman gittiği yerlerden sokak müzisyenlerinin şarkılarına da yer veriyor. Podcastin dili İngilizce ve genellikle ayda bir yeni bölüm ekleniyor.
Ülgen Yücel / Operasyon Süreçleri Müdür Yardımcısı |
| |
|
|
