Click here for English
Ekim - Kasım - Aralık 2023 Sayı:8
FAVORİLERİM
   
a2 FİLM



Siyah Kuğu


Kusur ve Kusursuzluk Arasında Mükemmelliyetçiliğin Bireysel Sancısı. İnsanın tüm hayat boyunca, yüzeye çıkmak için birbirleriyle çarpışan siyahlar ile beyazların amansız savaşını konu alan, “bence” kült bir film “Siyah Kuğu”. Filmin konusu ise; otoriter annesi ile yaşayan Nina Sayers (Natalie Portman), New York’ta prestijli bir bale okulunda genç bir dansçıdır. Kuğu Gölü eseri için hazırlanmakta olan bale okulunda, oyunun yönetmeni, yeni bir baş dansçı seçmek zorundadır. Bu dansçı; masum, kırılgan Beyaz Kuğu ve onun karanlık şehvetli, kötü ikizi olan Siyah Kuğu ile birlikte ikisini de canlandırabilmelidir. Müzikleri ve sanatsal çekimlerinin şahaneliği ile birlikte, karanlık atmosferinde kendinizi bulduğunuz bir film... Kendini gerçekleştirme savaşı verirken, olduğu yeri bulamayanlara şiddetle tavsiye ederim.

Sevgi Kara / İç İletişim Uzmanı
 
a2 KİTAP



BİR DELİNİN ANI DEFTERİ – PALTO – BURUN – PETERSBURG ÖYKÜLERİ VE FAYTON


Hiciv, kara mizah ve bol bol düşündüren hikayelerin yazarı Gogol’un kaleminden okuyabileceğiniz ‘Bir Delinin Anı Defteri – Palto – Burun – Petersburg Öyküleri ve Fayton’ adlı kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Kitabın içinde bulunan öyküler; Neva Bulvarı, Burun, Portre, Palto, Bir Delinin Anı Defteri ve Fayton. Tüm öyküler; aslında çok basit olan obje, nesne ya da somut olan herhangi bir şey ile sınıflandırmayı, o dönemin şartlarını ve Gogol’un eleştirilerini de içeriyor. Hikayeler bazen güldürüyor ve gülerken de düşündürüyor. Ancak; Burun, Palto ve Bir Delinin Anı Defteri daha çok beğendiğim hikayaler. Burun; Petersburg’da bir sabah uyandığında burnu yüzünde olmayan İvan Yakovleviç’in burnunu arayış hikayesi. Bu hikayede dönemin sınıflandırmaları burun metaforuyla anlatılıyor. Diğeri ise Palto; Akaki Akakiyeviç adlı kendi halinde olan bir memurun yeni bir paltoya sahip olma isteğinin ve sahip olduktan sonra da paltonun çalınması ve onu kaybedişini anlatıyor. Tabi bunu okurken konunun yine sadece bir palto olmadığını görüyoruz. Son olarak ise Bir Delinin Anı Defteri; İvanov bir devlet dairesinde memurluk yapmaktadır. Normal bir hayatı olan İvanov, çalıştığı daire müdürünün kızına aşık olur. Burada yine sınıflandırma ve ağır yaşam şartlarına vurgu yapılan bir anlatım dikkat çekiyor. Aşık olmasıyla birlikte bir günlük yazmaya başlar ve bu günlükte İvanov’un akıl sağlığını nasıl yitirdiğine tanık oluyoruz. Ve hatta İvanov’un kendini bize en son İspanya’nın yeni kralı olarak tanıttığına bile şahit oluyoruz. Ayrıca, Bir Delinin Anı Defteri’ni okuduktan sonra Erdal Beşikçioğlu’nun oynadığı oyunu sahnede izlemenizi de tavsiye ederim. Her biri birbirinden farklı olan hikayeleri akıcı bir dilden dolayı bir çırpıda okuyacağınıza eminim.


Ahsen Yılmaz Yıldırım / Kıdemli Ticari Destek ve Kategori Geliştirme Uzmanı

a2 MÜZİK



Barış Manço,
Kayaların Oğlu ve 2023 Üzerine


Bu yıl 29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını kutlayacağız. Bu tarih hepimiz için çok önemli olmakla birlikte popüler müzik tarihimizdeki çok önemli bir sanatçının yıllar önce yayınlanmış bir şarkısını yayınlanmasından tam 48 yıl sonra gündeme getirdi. 1975 yılına gelinirken Barış Manço sanat hayatına mecburi bir ara verdiği vatani görevinden döneli henüz bir sene kadar olmuştur. Bu dönemde grubu Kurtalan Ekspres’in kadrosunda bazı değişikliklere gitmiş, en uyumlu kadroyu yakalamaya çalışıp aynı zamanda bu yeni kadroyla müzikal anlayışını da oturtmaya çalışmaktadır. Grubun 1971’den o güne kadar pek çok 45’lik plak çalışması olmasına rağmen henüz bir albümleri mevcut değildir. Manço ve Kurtalan Ekspres en nihayetinde ilk uzunçalarları olan 2023’ü uzun bir çalışmanın ardından 1975 yılı içerisinde yayınlarlar. Albüm gerek içeriğindeki elektronik müzik ve progresif rock etkisindeki konsept şarkılar gerekse folk-rock öğeleri içen şarkılarla adeta bir renk cümbüşü içerisindedir. Her ne kadar müzikal anlamda çok başarılı bir albüm olarak kabul etsek de, Manço’nun dinleyicileriyle arasına giren askerlik dönemi ve bu dönemde plak piyasasından uzaklaşması gibi nedenlerle albüm birkaç şarkı dışında beklenilen ilgiyi görmez. Albümde bu yazımıza da konu olan, çok ilginç, kimileri için halen gizemini koruyan, Cumhuriyetimizin 100. yılına atıf yapan “Kayaların Oğlu” adında müzikli bir şiir ve devamında “2023” adında bir enstrümantal şarkı bulunmaktadır. Şarkı 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu simgesel bir dille anlatmakta, 100. yılı olan 2023’de ise yeniden büyük bir doğuşa ve yükselişe işaret etmektedir. Barış Manço o gün bu sözleri yazarken neler düşündü bugün tahmin etmek zor. Fakat her zaman kendi coğrafyasından ve ait olduğu kültürden beslenen, zamanın ruhuna göre ilerici işlere imza atan Manço, gücünü Türk tarihinden alan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu büyük bir heyecan ve gururla tasvir etmiş, ikinci yüzyıla geçişini ise bir yeniden doğuş olarak nitelendirmiştir. Manço’nun hayali 2023 yılında tam 80 yaşında bu eseri canlı olarak büyük bir orkestra eşliğinde dinleyicilerine sunmaktı. Her ne kadar bu hayalini gerçekleştirmeyerek aramızdan çok erken ayrılsa da, biz onun vasiyetini yerine getiriyoruz ve bu anlamlı şarkının 29 Ekim 2023’ü anlatan sözlerini burada paylaşarak yazıyı tamamlıyoruz. Huzurla uyu, unutulmayacaksın Barış Manço.

“2023'ün ılık bir Ekim sabahında Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi Kök salmaya başladım o sabah Ve ilk kez sağımda solumda Asırlardır durmakta olan diğer çınarları farkettim Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi Ve asırlık çınarlar beni de aralarına aldılar Ve 2023'ün ılık bir Ekim sabahında Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu Beraberce seyre koyulduk...”

Sarp Akbal / Pazarlama ve Kurumsal İletişim ve Yönetmeni

 
a2 TİYATRO



Einstein'ın İhaneti


Oyun adı: Einstein'ın İhaneti
Bu oyun, Albert Einstein ile orta yaşlı bir serserinin tesadüfen tanışmasını konu alıyor. Oyun akışı özetle; Einstein, Nazilerin atom bombası geliştirme çalışmalarını öğrenir ve bu bomba üzerine yaptığı çalışmaları ABD Başkanı Roosevelt'e yazdığı ünlü mektubunda anlatır. Roosevelt, bu mektuptan ilham alarak Manhattan Projesi'ni başlatır ve bu proje Hiroşima patlamasına yol açar. Oyun, Einstein ve serseri arkadaşının 21 yıllık ilişkisini ve bu dönemdeki ilginç sohbetlerini ele alır. Einstein'ın içsel çatışmalarına, FBI tarafından izlenmesine ve Amerika'ya ihanet suçlamalarına tanık olurken, seyirciyi mizahi ve derin düşündürücü bir yolculuğa çıkarır. İkili arasında geçen komik, karanlık ve içten sohbetler, 20. yüzyılın bilimsel ve politik tarihine ilgi duyanları etkileyici bir şekilde sarar. 80 dakikalık oyunu, 29 Ekim’den 9 Aralık tarihine kadar İstanbul’da farklı sahnelerde izleyebilirsiniz.

Setenay Atacan / Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yönetmeni
 
a2 BELGESEL



Tufandan Önce


Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin dünyadaki etkilerine odaklanan belgesel film Tufandan Önce; çevre aktivisti, Birleşmiş Milletler iklim değişikliği elçisi ve Oscar ödüllü oyuncu Leonardo DiCaprio rehberliğinde izleyiciyi büyüleyici bir iklim yolculuğuna çıkarıyor. İklim değişikliği tehdidinin büyüklüğünü anlamak, üzerimize düşen sorumlulukları göstermek ve çözüm yollarını aramaya odaklanan "Before the Flood" belgeselinde DiCaprio, dünya çapında iklim değişikliği sorununu araştırırken bilim insanları, politikacılar ve aktivistlerle röportajlar yapıyor. Bu röportajlar, iklim değişikliğinin bilimsel temellerini ve etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Belgesel, endüstrinin, enerji politikalarının ve tüketim alışkanlıklarının iklim değişikliğine olan etkilerini detaylı bir şekilde inceliyor. İzleyicilere, fosil yakıt endüstrisinin çevresel yıkımını aktarırken, temiz enerjiye geçişin önemini vurguluyor. Aynı zamanda, doğal yaşamın bu değişen dünyada nasıl etkilendiğini göstererek, insan faaliyetlerinin doğa üzerindeki etkilerini somutlaştırıyor. Sürdürülebilir yaşam tarzlarına geçişin ve politika değişikliklerinin iklim değişikliği üzerindeki olumlu etkilerini aktarıyor. İzleyicilere küresel bir sorunun parçası olma fırsatı sunuyor ve iklim değişikliği konusunda bilinçli bir şekilde hareket etmeleri için ilham veriyor. National Geographic için çekilen yapımın yönetmenliğini Fisher Stevens üstleniyor. Belgeselin yapımcıları arasında ise ünlü yönetmen Martin Scorsese yer alıyor. Birçok farklı platformdan izleyebileceğiniz belgesel filmin süresi 95 dakika.
Fragman için: https://www.youtube.com/watch?v=D9xFFyUOpXo

İyi seyirler!

Ceyda Akdağ / İşveren Markası ve İç İletişim Müdür Yardımcısı
 
v
 
www.atu.com.tr